4 Aralık 2010

Oyunculuk Nedir, Nasıl Yapılır (Golf Sopasız Versiyon)

Hep çok beğendiğim filmleri yazdım, bu sefer o kadar da beğenmediğim bir filmi yazayım, Yavuz Turgul'un hepimizi heyecanlandıran Av Mevsimi'ni. O kadar tafsilatlı bir analize girişmeden söyleyeyim, gidin, bir Eşkıya veya Muhsin Bey beklemeden. Yavuz Turgul'un nostaljisi, zamanını (daha moda tabirle zamanın ruhunu) ıskalamış kahramanları, oyuncu yönetimi, yerel ama hakkı yeterince teslim edilmemiş sanatçılara saygı duruşu içeren müzik seçimi (Eşkıya'da Kazancı Bedih, Gönül Yarası'nda Aynur Doğan ve bu sefer Kazım Koyuncu) ve hikayelerinin naifliği bana hep iyi gelmiştir. Bu filmde de Turgul, aynı dili başka bir platform üzerinden (polisiye hikaye) anlatıyor. Film sonlara doğru temposunu kaybetse de bilhassa ilk bir buçuk iki saati bayağı kolay izleniyor, kendimi filme kaptırmamdaysa Cem Yılmaz'ın oyunculuğunun etkisi yadsınamaz, niyeyse kendisini Zeki Demirkubuz'un filminde izleyemezsem gözüm açık gidecekmişim gibi gelirdi şu hayattan, bu filmle o inancım artık dogmatik bir hal aldı diyebilirim. Kendisinin merkezinde olduğu, meyhanede geçen ve Hayde şarkısında tüm masanın coştuğu sahne, hayatımda izlediğim en iyi sahnelerden biriydi, defalarca sıkılmadan izleyebilirim o sahneyi. (Filmdeki sahne henüz nete düşmemiş, Kazım Koyuncu'nun söylediği versiyonunu alta koyuyorum) Hep ne diyorum, marifet iltifata tabi, biz vazifemizi yapalım da...

2 yorum:

ggg dedi ki...

cem yilmaz bence sadece hersey cok guzel olacakta yerini bulmus bir oyuncudur.
tipi itibariyle dram pek kiviramaz gibime geliyor (av mevsimi buna guzel bir kanit teskil edebilir)
cagan irmak fln oynatir onu bir filminde yakinda, bence ona da yakismaz ama zekinin elinde mundar olur iyice :)
(buradaki mundar manidar aka sakaciktan)
ggg

metus dedi ki...

öle deme, hevesimizi kırma ya :)