21 Ekim 2013

Resimdeki Gözyaşları

Yakınlarım şaşıracak ama - sulugözümdür. Histerik olarak, sessizce ve evet basbayağı durup dururken ağlarım. Heyecanlanınca, bazen annemle telefonda konuşurken, (ki sanırım ağlama alışkanlığımla ona çekmişim), haksızlığa hakkınca cevap veremediğimi hissettiğimde, ve en çok ağlamamak için kendimi tuttuğumda ağlarım. Kısa, kesik kesik, konuşmamı daha da zorlaştıracak şekilde, ama nadiren hıçkıra hıçkıra... Çok yakın arkadaşlarım ağladığımı görmedi, ama yakalanmak istemediklerime yakalandım, bazılarından hala çok utanıyorum. Ne zaman yolda yanımdan ağlayarak geçen birini görsem aklıma kendi nöbetlerimin yersizliği gelir, hazır ağlamışken kendime hakim olamama da kızar, biraz da onlar için gözyaşı dökerim. Hep imrendiklerimse  ibadet ederken kendimden geçip ağlayanlardır: Hangi tarikattan olurlarsa olsunlar, onların bu hasletleri ne kadar gayrisamimi bulunup nasıl alaya alınırsa alınsın (şimdi aklıma There Will Be Blood'daki kutsanma sahneleri geldi ve ürperdim, o ayrı) kendim hiçbir zaman o şekilde vecde gelemedim, ve sanırım öyle bir hidayetten de mahrum bırakılacağım, bu tip durumlardaysa ağlamadığım için kendimi suçlu hissederim. 10 Kasımdaki anma törenlerinde ağlamayan ilkokul öğrencisinin duyduğuna benzer bir suçluluk duygusu...

Dünyalar tatlısı yeğenimse on beş aylıkken bile ağlama konusunda benden daha tutarlı - en azından açken, bir tarafını bir yere vurduğunda (yeni yeni yürümeye başladığı için çok oluyor!) veya uykusu geldiğinde ağlıyor. Matrak olan kısımsa onun da ağlamaya başlarken yüz ifadesinin bana benzemesi :) Bunu ilk farkettiğimde dehşete düştüğümü yadsıyamam - sonra bunun bir şema benzerliği olmasını, bir huy benzerliği olmamasını ümit ettiğimi hatırlıyorum.

Bir gün bu yazıyı okursa biliyorum ki çok kızacak, bir arkadaşımla onun da öğrencisi olduğu dünyanın en iyi okullarından birinin kampüsünün civarındaki kahvecide (otantik hava katmayacağım, Starbucksta) oturur ve yalnız ve güzel ülkemizin aldığı boktan halden bahsederken, birden ¨gidebileceğim hiçbir yer yok¨ deyip sessizce ağladığında, onu kendime çok yakın hissetmiş ve her ağladığımda bana yapılmasını isteneni yapmıştım: Ağladığını görmezden gelmiştim. Gurbetlik biraz da gözyaşı dökmektir zaten...

Ha bu arada new york da güzel memleket. Onun hakkında yazdığım gezi yazısı da bu kadar oldu, idare ediverin bu seferlik...