10 Aralık 2012

"Hak etmekle bir ilgisi yok"

Cep telefonuna gelen her mesaja birheves davranıp, spam olduğunu anladığında; senle benzer hayatları süren arkadaşlarının sosyal ve kariyer statülerine kıskançlıkla baktığında; eski yazılarını dönüp dolaşıp tekrar okuduğunda; bir zamanlar içinin cız ettiği kız mesaj attığında artık hiçbir şey hissetmediğini ve onun herkes gibi olduğunu her fark ettiğinde; ağlamak için başını yastığa koymayı beklediğin gecelerde ve günü nasıl geçireceğini hiç bilmediğin gündüzlerde; ne eski anılarının ne gerçek olmadığını her haliyle bildiğin dizilerin ve filmlerin, ne de okuduğun o afilli kitapların seni teselli edemediği hüzünlerinde; her aldatıldığında, her aldatıldığımda; sana yapılan kötülüklerin karşılığını hiçbir zaman veremediğinden ötürü kendi beceriksizliğine her lanet ettiğinde; etrafında ölümü senin yanına bile yanaşamayacağın bir tevekkülle bekleyen insanlar her arttığında; o ölümü bekleyen insanlardan biri için hayatında bir gazeteyi bile başından sonuna kadar okuyamamış kadar cahil kocasının “ben onu çok sevdim” deyişindeki hakikat karşısında dilin tutulduğunda; duaların hiçbir şekilde kabul olunmadığında,  buna mukabil dinle diyanetle hiçbir alakası olmayan insanların mutlu mesut hayatlarına alık alık baktığında, ve bütün bu lüzumlu/lüzumsuz detaylar her aklına geldiğinde kafanda tek bir soru olur: Ben bunları hak edecek n’aptım?

Başlıktaki ilham için bkz. Unforgiven

2 yorum:

ggg dedi ki...

tasavvufta hasta insanlara saygi duyulur denir ki onlar saglikli insanlarin sirlarini tasidiklari icin hastalanirlar, o nedenle onlara saygi duyulmali daha cok sevilmelidirler.
senin belki de gizli bir bildigin vardir kendinin bile farkinda olmadigi, ondandir tum bunlar belki de.
ggg

metus dedi ki...

bilmiyorum, bazen yükümü zor taşıyorum açıkçası.